Beş ana besin grubunu içeren beslenme piramidi en altta yer alan ve sıklıkla tüketilmesi gereken karbonhidratlarla başlar, daha az tüketilmesi gereken gıdalara doğru yükselir. Sebzeler, meyvelerle birlikte karbonhidratların hemen üzerinde yer alırlar ki, bu da beslenmemizde ne kadar önemli olduklarının göstergesidir.
Vitamin, mineral ve posa kaynaklarımız olan sebzelerin kiminin kökünden, gövdesinden, kiminin yapraklarından, çiçeklerinden, kiminin meyvesinden, kiminin tohumundan faydalanıyoruz. Kalori değerleri çok düşük olan sebzeleri ister çiğ, ister pişirerek tüketelim, saklama ve pişirme kurallarına dikkat etmemiz çok önemli. Çünkü vitamin değerlerini çok kolay kaybedebilirler. Bunun için önemli noktaları şöyle bir hatırlayacak olursak:
'' Satın alırken çokça almak yerine kullanacağımız kadar alalım. Tarladan bize ulaşana kadar geçen süreyi de hesaba katarsak buzdolabında günlerce beklemesinin anlamı yok. Sebzeleri önce ayıklamalı, sonra yıkamalı, sonra büyük parçalar halinde doğramalıyız. Özellikle yeşil sebzelerin içerdiği yüksek su oranını unutmayalım, az suyla pişirelim. Hatta bazen hiç su koymadan! Haşlayıp suyunu döktüğümüzde ise elimizde kalan neredeyse posadır. Hafif diri kalacak şekilde pişirmek de bir diğer önemli nokta. Ne kadar çok pişerse vitamin kaybımız da o derece çok olacaktır. Sebzelerimizi kullanmadan önce bol su ile iyice yıkayıp, kimyasallardan arındıralım, hazırladığımız salatayı bekletmeden tüketelim .''
Mevsiminde tüketme gerekliliğini unutmuyoruz tabii. Çocukluğumda, yaz başlarında annemin pazar dönüşünü beklediğimi hatırlarım. Kış boyu özlediğimiz erikler, yenidünyalar bir yana, pahalı olduğundan yarımşar kilo alınmış domatesler, salatalıklar bir yana saçılırdı. Hemen yaz salatası yapılıp, suyuna ekmek bandığımızı, hatta okulda ertesi gün arkadaşlarımın da heyecanla aynı şeyi anlattıklarını hatırlıyorum. Yaz ve kış sebzelerini ayırdedemeyen, pazar torbasını merakla kurcalamayan çocuklar yetiştiriyoruz ne yazıkki.
İlkokulda gözlerimiz için faydalı A vitamini barındırdığını iyice bellediğimiz havuç, kızımın kütür kütür yediği turp, pazının sarması, futbol maçlarında tezahüratlarda yenmemesiyle övünülen kereviz, elde açma böreğe girmiş ıspanak, en sevdiğim etli lahana sarması, ekşi erik pestiliyle pişirdiğim pırasa, zeytinyağlı yer elması. Hepsinin ayrı tadı, ayrı kokusu, ayrı rengi var. Sebzeleri harmanlayıp pişirdiğimiz çorbalar, yavrularımızın ilk öğünleri oldu hep.
İçinde et de barındıran İstanbul Mutfağı'ndan bir sebze çorbası için:
Etli Sebze Çorbası
Malzemeler:
- 3 yemek kaşığı buğday
- 250 gr kemikli kuzu eti
- 2 adet kuru soğan
- 2 adet havuç
- 1 kerevizin yeşil sap ve yaprakları
- Küçük bir kase iri doğranmış beyaz lahana
- 1 yemek kaşığı sıvıyağ
- 4-5 adet tane karabiber
Hazırlama:
Buğdayı akşamdan bol su ile yıkayıp, iki su bardağı su ile bir taşım kaynatın.
Kaynayan buğdayların altını kapatıp ağzı kapalı olarak bırakın.
Sabaha şişen buğdaylara iri parçalanmış eti ekleyip, düdüklüde kaynamaya bırakın.
Buharı çıktıktan sonra düdüklüyü yirmi beş dakika pişirip, altını kapatın.
Et ve buğdaylara lahanaları, soyup dörde bölünmüş soğanları, kerevizin sap ve yapraklarını, çubuk şeklinde doğranmış havuçları ekleyip, tuz ekin.
Yeniden ocağa koyduğunuz çorbayı, buharı çıktıktan sonra beş dakika daha pişirin.
Etin kemiklerini çıkarıp irice didikleyin.
Tane karabiber eklediğiniz çorbanızı sıcak sıcak servis yapabilirsiniz.
20 yorum:
çok doğru tespitler narinim !!
et ve buğday hariç,
tavuk ve bulgurlu haliyle şimdi bizleri bekliyor akşam soframızda !
:)))
eline sağlık canım..
tam kış çorbası olmuş arkadaşım.bol bol vitamin.ne güzel.ellerine sağlık.sevgiler.
yemek gibi yemek bu işte ohhhhh, hem de güveçte!
Canım , çorba nefis gözüyor.Bol vitaminli mis gibi bir lezzet ellerine sağlık..
sevgiler..
Eline sağlık Narinim. Çok sağlıklı nefis bir çorba olmuş.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.Vitamin deposu bir çorba olmuş.Ellerinize sağlık
Neclam tam bu çorbanın havası var ankarada şöyle yağan karı izleyerek sıcak sıcak içmek ne keyiflidir ellerine sağlık canım
ablacımm her zaman ki gibi beni bam telimden vurdun:)
ne doğru tespitler bunlar böyle:)
etli sebze çorbası danefis:)
çorba yapmaya devam dimi ablacım:)
Ellerine saglik canim çok besleyici bir çorba olmus
Sağlıklı ve lezzetli mis gibi bir kış çorbası olmuş ellerine sağlık canım afiyetler olsun.
Neclacım çorba harika olmuş.Tam bir viatmin ve enerji deposu. Ellerine sağlık canım.
Ne kadar doğru ve nazik bir konuyu yazmışsın Neclacığı, tüm yazdıklarına katılıyorum, evet hangi sebze-meyve hangi mevsimde yetişir bunu bilmeyeb bir nesil yetişiyor, bizlere düşen mevsimi olmayan sebze-meyveyi almayarak, pazarlarda boy gösterse bile tüketilmemesi gerektiğini anlatarak onlara doğru yolu göstermek, bu arada son mesajına cevap verememiştim, Ben Etlikdeyim, Varlığa gelirsen komşu oluruz... Öptüm seni, kocaman sevgiler...
Haklısın narinim dikkat etmemiz gereken şeylerin başında bunlar..
Çorbaya bayıldım.Zaten bol taneli çorbalara bayılırım bu onların şahı olmuş:)Ellerine sağlık
Canım çok besleyici ve leziz bir şi
fa çorbası.Ellerin dert görmesin ko
caman öpüyorum.
Merhaba; çok lezzetli ve leziz görünüyor,ellerine sağlık...sevgilerrr...öptüm....
Nefis görünüyor Narinim. Çorba değil de sanki başlı başına bir yemek. Yanında bir dilim kızarmış köy ekmeği ve bu çorbayı düşündüm de..
Ellerine sağlık canım..
şifa bombasi olmuş! Ellerinize saglik!!
şifa bombasi olmuş! Ellerinize saglik!!
vitamin deposu! mis gubu de gorunuyor. Ellerine saglik...
istanbul kokusu buralara kadar geldi:) eline sağlık
Yorum Gönder