17 Şubat 2013 Pazar

Kahvaltı Güzelleri




Sömestr tatilimizde kahvaltıları çeşitlendirme girişimlerimizi anlatıyor fotoğraflar.Bu ilk fotoğrafta peynir (dilediğiniz ezilebilir herhangi bir peynir çeşidi olur),bir iki diş sarımsak, suda bekletilip yumuşatılmış ve minik doğranmış kuru domatesler, zeytinyağı, limon suyu ve toz kırmızı biber karışımı var. Arkadaki aromalı zeytinyağında, taze biberiye, taze kekik, çuşka biber uyumakta.



Selanik gevreği bütün tatlımsı hallerine karşın haşlanıp ezilmiş yumurta sarısı, oda ısısında tereyağı, çay kaşığının ucuyla hardal, zeytinyağı, maydonoz ve tuzdan oluşan sürmelikle şaşırtıcı bir uyum sağladı.





Burada başrolü ceviz ve tahine verdik. Ben pek sevmedim, neden derseniz tahini illa pekmezle yeme  taraftarıyım da ondan. Ama tahin severler için göz kırpsın istedim. Çekilmiş ceviz, tahin, zeytinyağı, sarımsak, tuz, azıcık ekmek kırıntısı, toz kırmızı biberle.




10 Şubat 2013 Pazar

Pırasalı Mısır Ekmeği/Keki




Rüyalar biz kadınların tekelinde sanki. Erkekler pek rüya görmediklerini söylerler. Ya da onlara öyle geliyor; zira bilim her gece rüya gördüğümüzü söylüyor. Rüya görmedim diyen hatırlamıyormuş; içimizde/ ıssızlarımızda/ kuytularımızda yaptığımız bu renkli gezintiyi biz kadınlar mı önemsiyoruz acaba daha çok? Freudyen yaklaşımla: günlük hayatta derinlere ittiğimiz, toplumsal kontrol mekanizmalarını içselleştirip, tek düzeleştirmeyi becerdiğimiz ruhlarımız çırılçıplak günyüzüne -yoksa gece yüzüne mi demeliyim- çıkıveriyor; yönetmeni, ''recisörü'', senaristi, çoğunlukla başrol oyuncusu kendimiz olmak üzere.

Yıllar önce görüp, unutamadığımız rüyalarımız var, üç beş yılda bir tekrarlayan rüyalarımız var, hatta arkası yarın kıvamında, devamını çektiğimiz soap opera rüyalarımız...

Sınav rüyalarımız var, öğrenim hayatım biteli on altı yıl olmuş, ben hala arada adını bilmediğim, kitabını açmadığım sınavları beklerim derslik kapısında. Çocuklukta yatağa çiş yaparken kendimizi tuvalette gördüğümüz rüyalar sonlandı çok şükür. Hem kaçınız koynunda uyanan adama, geceleyin yazdığınız senaryoda başka kadınla kol kolaydı diye ters ters bakmadı hıı?

Rüyalara çağlar boyunca geleceğin habercisi olarak bakılmış. Yunan Mitolojisi'nden tutun da farklı dinlere, hatta İbn-i Haldun'a, Hipokrat'a kadar. Biz eksik kalır mıyız? Laboratuvarda da çalışsak, en okumuş, en yazmış, en aklı selimimiz de olsa rüyalarımızdan anlam çıkarma çabamız oluyor işte. Anlamlar çıkarmaya çalışıyoruz rüyalarımızdan, koca fanusunu önüne almış, suratında koca beni, elinde sigarasıyla yaşlı bir çingene kadını dinler gibi. Hatta işi ileri götürüp ''Rüya Tabirleri'' kitabını yanından eksik etmeyenlerimiz var, annem gibi.

Bazı sabahlar annemi arıyorum rüyamı anlatmak için. Biz kadınlar birbirimize anlatırız rüyalarımızı, erkeklere değil. Onlar anlamıyorlar, bir yerlerin açık kalmışla başlayıp, işte bunu istiyorsun da ondan görmüşsün bu rüyayı diye devam eden basit açıklamalarla yetinirler. Bıktım senin rüyalarından ya da her gece nasıl rüya görüyorsun şaşkınlığı, uçmuşsun sen yakıştırmaları...

Bu sabah rüyamı kimselere anlatmadım. Bir tek size anlatacağım. Gayet açık ve net aslında, bilimsel açıklamaya da uyuyor. Pazar sabahı bu satırları yazışıma sebep. Rüyamda bloga yazıyordum efendim. Günlerdir süren ilgisizliğim batıyordu içime. Hemen senaryo yazıldı, ışıklar, kamera ve kayıtt! Mesaj da açık ve net. Git bloga bir şeyler yaz. Olur efenim, başım üstüne.

Fotoğrafta gördüğünüz tada pırasalı mısır unlu ekmek diyebilirsiniz. Sinop civarında yapılıyor, Girit kökenlilerin benzer bir keki/ekmeği var. Bir de Sofra Dergisi'nde baltacı ekmeği ismiyle rastlamışlığım var kendilerine. Son sözünü ettiğim tariften yola çıkarak farklı ölçülerle yaptığım pırasalı mısır unlu ekmeğim/kekim kahvaltı için harika bir seçenek.

Malzemeler:


  • 5 adet pırasa
  • 2 adet kuru soğan
  • 100 gr kıyma
  • 1/2 yemek kaşığı salça
  • 1/4 kapya biber
  • Toz kırmızı biber
  • 1 yumurta
  • Dereotu
  • 1 su bardağına yakın süt
  • Tuz, karabiber
  • 2 su bardağı mısır unu
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • Maydonoz
  • Pul biber
  • 1 kahve fincanı sıvıyağ
  • Bir paket kabartma tozu


Üzeri için:


  • Bir yumurta sarısı
  • Susam



Hazırlama:

Soğan ve pırasaları ince ince doğrayıp sıvıyağda hafifçe sararana kadar kavurun.

Kıymasını katıp kavurun, salça, ince doğranmış kapya biber katın, suyunu çekene dek kavurun.

Ateşten alıp ince doğranmış maydonoz, dereotu, tuz, karabiber, toz kırmızı biber, pul biber, toz şeker ve süt ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.

Mısır ununa kabartma tozunu katın, bunu da harca ekleyin. İyice karıştırın.

Karışım koyu bir kek kıvamında olacak, katı gelirse biraz su ile yumuşatabilirsiniz.

Yağlanmış küçük bir tepsiye karışımı yayıp, üzerine yumurta sarısı sürün, bolca susam serpin.

180 derece fırında kek gibi pişirin.

Ilıkken servis yapın.

Son olarak eski filmlerden bir şarkı hediye edeyim sizlere, pembeli pembeli rüyalar dileyerek...


LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin