27 Ocak 2014 Pazartesi

Peynirli Hem de Pofuduk Kruvasan Poğaçalar



Şekil olarak kruvasana benziyor, hazırlamak otuz altı böreğindeki aşamalarla, yumuşacık, pofuduk pofuduk. Yıllar önce Oktay Usta'nın programında bir pastane şefinden aldığım bu  tarifi çok severim. Ancak hazırlaması biraz zaman aldığı için sıkça yapmadığımdan, yaptığımda eli yüzü düzgün bir fotoğraf yakalayamadığımdan blogda yer alması beş yılı bulmuş.

Vereceğim ölçülerle altı tepsiye yakın yumuşacık poğaçalarınız olur, yapıp dondurucuda saklayabilir, acil durumlarda, çocuklar isteyip de sizin üşendiğiniz zamanlarda çıkarabilirsiniz. İstemez derseniz yarım ölçü yapmanızı öneririm.


Malzemeler:


  • 1 kilogram un
  • 1/2 su bardağı toz şeker
  • 1/2 su bardağı ılık süt
  • 1/2 limonun suyu
  • 1 yemek kaşığı tuz
  • 2 yumurta
  • 100 gr erimiş tereyağ
  • 42  gr yaş maya ( yoksa 10 gr instant maya)
  • 3 su bardağına yakın ılık su

Ara katları yağlamak için 250 gr oda ısısında tereyağ
Üzerine sürmek için iki yumurta sarısı
İç harcı için beyaz peynir, maydonoz


Hazırlama:

Un hamur yoğurma kabına alınır, ortası havuz gibi açılır.

Kuru malzemeler una eklenir, likit malzemeler ise ortaya.

Ilık su verilerek kulak memesinden yumuşak bir hamur yoğurun.

İyice yoğurduğunuz hamuru sarıp sarmalayıp ılık bir yerde mayalanmaya bırakın.

Mayalanan hamuru altı eşit bezeye  bölün.





Fotoğrafta gördüğünüz gibi bezeleri hafifçe unlayarak  bıçak sırtı kalınlığında açın . ( Çok düzgün açmak için yorulmayın, yırtılabilir, eğri olabilir hiç dert etmeyin.Hatta açamadım derseniz çarşaf böreğinde olduğu gibi elinizle çekiştirerek de açabilirsiniz. )

Her bir bezeyi açıp oda ısısındaki tereyağı ile yağlayarak zarf şeklinde kapatın, aralarını da mutlaka yağlayın. (250 gram dedim ama isterseniz bu miktarı azaltabilirsiniz de.) En üstü yağlamıyorsunuz.

Son aşamadaki hale gelen hamur katlarını yağların donması için yarım saat boyunca buzdolabında tutun. Aceleniz varsa derin dondurucuda daha kısa sürede de halledebilirsiniz bu işlemi.

Yağlar donmazsa sonraki aşamalarda yağlar dışına çıkar ve çalışmanız zorlaşır bunu atlamayın lütfen.


Şimdi tezgaha genişçe bir alana un serpin, buzdolabından çıkardığınız hamuru alıp üzerini de hafifçe unlayın. Oklava ya da merdane yardımıyla hamuru genişletin.



Hamuru altı santimetre genişliğinde uzun dikdörtgenlere bölün, sonra bu dörtgenlerden üçgenler elde edin.

Üçgenlerin geniş kenarına bir santimetre kadar çizik atın.

Bu geniş tarafa peynirli harcı koyup rulo yapın.




Sonra ruloyu ay çöreği gibi yanlardan içe doğru kıvırın ve tepsiye dizin.

On dakika kadar tepsi mayası için ılık bir yerde bekletin.

Üzerlerine yumurta sarısı sürüp, önceden ısıtılmış 200 derece fırında altı üstü güzelce kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun.

13 Ocak 2014 Pazartesi

Unutmadan...





Bugün 13 Ocak 2014  Pazartesi. Bugün üçüncü kez hala oldum. Eylem kuzumuz geldi dünyaya.

Bloga not düşeyim istedim, hem de bu fotoğrafla, bu tarifle. Çünkü Eylem'in dünyaya gelmesine saatler kala bu tuzlulardan yemiş, çaylarımızı içmiştik gülüşerek. Annesi çok sevmişti, umarım küçük hanım da sever de halası her yıl doğum gününde yapar ona. Tarifi de ekleyelim, büyüyüp okuduğunda gülümsesin Eylem kuzusu, halasına bu fotoğraf, bu kayıt ne çok şey hatırlatacak varsın bilmesin...


Malzemeler:


  • 1/2 su bardağı yoğurt
  • 1/2 su bardağı erimiş tereyağı
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 1 yumurta + 1 yumurtanın beyazı
  • 1 yemek kaşığı üzüm sirkesi
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket kabartma tozu (10 gr)
  • 3,5 su bardağı un
İçi İçin:


  • Beyaz peynir
  • Maydonoz



Üzeri İçin:


  • 1 yumurta sarısı
  • Susam
  • Çörekotu


Hazırlama:

Un yoğurma kabına alınır ve ortası havuz gibi açılır.

Sıvı malzemeler ortaya, katı malzemeler una eklenerek yoğurulur.

Ceviz büyüklüğünde parçalar koparılır, avuç içinde açılır, peynirli harç konup kapatılır.

Kapatılan kısım altta kalacak şekilde avuç içinde yuvarlanır.

Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir, üzerlerine yumurta sarısı sürülür, susam ve çörekotu serpilir.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında altı üstü güzelce kızarana kadar pişirilir.

Dondurucuda saklayıp, acil durumlarda gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun.



6 Ocak 2014 Pazartesi

Limonlu Zerdeçallı Tavuk





Ben bu kaydın yazısını oluşturuvermiştim dün. Tavuğa yakıştırdığım baharatlardan dem vuracaktım, biraz da unutkanlığımdan ama; unuttum nasıl başlayacaktım, nasıl bitirecektim. Bir başlangıç cümlesi için, fotoğrafa bakıp duruyorum dakikalardır. Baktıkça da lezzetini yeniden anımsıyorum. Karamelize olmuş soğanların kızaran tavukla, bezelye ile, ne alaka demeyin taze dereotu ile damaklarımızda  bıraktığı nefis tadı öyle sevdik ki, bu fotoğraftan sonra kısa süre içinde yeniden pişirdim aynı tarifi. Şu meşhur unutkanlığıma, bir de tarifleri not almamak konusundaki ısrarlı tutumuma önlem olarak fotoğrafını çekmiştim ocağa koymadan evvel. Tavuğu nelerle tatlandırdığım az çok görülüyor fotoğrafta : acı sos, tuz, karabiber, toz kırmızı biber, zerdeçal, kimyon, kekik, sarımsak, çeyrek dilim limon, piyaz doğranmış kuru soğanlar, biraz da zeytinyağ...

Önce bir yüksek ateşte cozurdayıp, sonra kısık ateşte kendi suyunda pişmeye bıraktım tavuk parçalarını. Dikkat etmeniz gereken fazlaca pişirip dağıtmamak, pişmesine yakın ocağın altını biraz açıp konserve bezelyeleri ekleyeceksiniz. Varsa kalan suyu buharlaşacak, tavuk etleri kızaracak, serviste taze dereotu serpelenecek. Hazırlaması bu kadar  basit ve zahmetsiz, lezzeti ve görüntüsü ise davet masalarına yakışır. Biliyorum yarın için yapmayı düşlediniz, kolay gelsin :)


LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin