30 Aralık 2011 Cuma

Takos, Mutlu Bir Yıl Dileği, Alice'in Tavşanı


Bu yıl tembelliğime geldi affedin. Tembellikten ziyade vakitsizlik diyelim. Yılbaşı için kafamda dolaşıp duran onca fikri gerçekleştiremedim.Bu yapımı kolay takosları da ekleyip seksen üç tarifle kapatalım 2011'i.

Yarın akşam son dakikada hazırlayabileceğiniz takoslar için anasonlu peksimete, zeytin ezmesine (ki benimki ev yapımıdır) dilediğiniz çeşit beyaz peynire ( ama Ezine olursa makbuldur), kurutulmuş domatese (onları da kendim kuruttum ayıptır söylemesi), az zeytinyağı az da taze kekiğe ihtiyacınız olacak. Tarif Şiir Tadında Rakı Mezeleri kitaçığımdan. Şekilde görüldüğü gibi birleştirip, sıcak suda yumuşattığınız kuru domatesleri şapka niyetine kondurun. Taze kekikleri serpiştirip, biraz da zeytinyağı akıttınız mı hazırdır.

Yeni yılın gönlünüzdeki bütün dilekleri gerçekleştirmesini diliyorum.

Takoslar, içinde Alice'in tavşanı dolaşan bütün kadınlara ithaf edilmiştir...

26 Aralık 2011 Pazartesi

Pişirsek Pişirsek Ne Pişirsek?


Malum yılbaşı yaklaşmakta. Bloga biraz yılbaşı temalı tarifler koy, meze koy, kurabiye koy, hindi koy. Yok, anca kafamın içinde dolanıp duran fikirler var, icraat yok. Şimdilik yazdan kalma bu fotoğrafla idare edelim. Anneciğimle birlikte yapmıştık. Biz ana kız yanyana gelince pek bi severiz yemek yapmayı. Börek açarız, mantı yaparız, sarma sarar, hızımızı alamaz dolma da yaparız. Hızımız kesilmez baklava yaparız.

Şimdi cumayı beklemekteyiz. Annem gelecek, birlikte cumartesi akşamı hazırlıklarına başlayacağız. Yılbaşı sofranız için önerilerim olmuştu geçen yıl bu vakitler, isterseniz bir uğrayın.

Ben mutfağa koşup çalışayım. Haa canınız çok mu biber dolması çekti? Yazın yerini tutmaz ama, varsa dondurucudan çıkarıverin. İçinin tarifini isterseniz ben kıymalı severim. Bolca soğan kavurun, yani bir kilo kadar. Sonra dolu dolu domates salçası, az da biber salçası katıp kavurun bir güzel. Şimdi yıkanmış üç su bardağı dolusu pirinci, iki avuç da bulguru katın. Taze ve kuru nane, tuz, karabiber serpin üzerine, bolca maydonoz, bolca dereotu, kavurun bir güzel. Soğuyunca çiğ kıymayı içe katıp doldurun biberlerinizi. Üzerine sıvıyağ gezdirip, az da sıcak su verin, pişsinler kısık ateşte. Artık bu akşama mı hazır edersiniz, yılbaşı sofranıza mı bilemem.

Ağzınızın tadı yerinde mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle, esen kalın efenim.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Kurutulmuş Biber, Patlıcan Yoğurtlaması




Mutfağım için sade, basit, şehirli ama kırsal destekli, en çok da lezzetli diyebilirim. Hemen her konuda sadelikten yanayım,abartıyı ve karmaşayı sevmiyorum. Bir yemekte çok baharat, çok malzeme olmamalı. Kullandığın her malzeme, her baharat kendi tadını, özünü, kokusunu hissettirebilmeli. Şehirde yaşıyorum, ama eski zaman kadınıyım biraz da. Tereyağım, yoğurdum ev yapımı olmalı, nanemi kendim kurutmalıyım, erişte kesmeli, tarhana yapmalıyım. Yazdan kışa sakladığım kuru sebzelerim, buzdolabımda her zaman bir gün önceden artmış yemeğim, bir tas çorbam olmalı. Annemden öğrendiklerimin üstüne okuyup, araştırıp öğrendiklerimi, gördüklerimi, duyduklarımı katıyor, sevgiyle aşkla harmanlıyorum. Bu yüzden de lezzetlidir yemeklerim.

Gördüğünüz tabak, tam da annemden öğrendiğim gibidir. Kış güzeli desem yeridir, kurutulmuş kabak, patlıcan, biber az suda yumuşayana kadar haşlanır. Domatesi başka bir tabakta sıcak suyla bekletip yumuşatmak yeterli zaten. Süzdükten sonra zeytinyağında az biber, az domates salçasıyla çevriştirilir, tuz eklenir. Tabağa alınca sarımsaklı yoğurtla tadına tat katılır.

Basit, sade, annemden öğrendiğim gibi, lezzetli...

12 Aralık 2011 Pazartesi

Isırgan Çorbası



Bütün hafta boyunca koşturup hafta sonunu gözlemek, hafta sonu daha da yorulup, planladıklarını gerçekleştirememek! Böyle geçiyor son haftalar. Sabah geç uyanmak, bütün gün miskin miskin, üzerimde pijamalarla gezinmek istiyorum oysa. Şu durumda umutlarımı sömestr tatiline saklamalıyım sanırım.

Yeni haftaya yaka paça attım kendimi desem yanlış olmaz. Erkence yaptığım bulgurlu ısırgan çorbamı anlatayım tane tane. Eldivenle yemek yapmam deyip dururum ya, ısırgan eldivensiz olmaz. Bir bağ ısırgan sirkeli suda beklesin iyice, kumunu döksün. İki üç su yıkayıp alın bir kenara süzülsün.

Soğansız da olmaz benim çorbalarım, yemeklerim. Az zeytinyağında çevirin yemeklik doğradığınız kuru soğanı. Sararınca az domates, az biber salçası katıverin. Yarım yemek kaşığı un, yarım yemek kaşığı da mısır unu katıp yine çevriştirin. Sonra sıcak su, biraz da dondurucudan et suyu. İnce ince kıydığınız ısırganları ve bir dal kereviz sapını katın. Altını açın kaynasın, iki yemek kaşığı bulgur, tuz, karabiberle. Ateşi azalttıktan sonra ısırganlar yumuşayana, çorbanız güzelleşene dek.

Şimdi hazırdır şifalı ve leziz çorbanız, afiyet olsun.



6 Aralık 2011 Salı

Saklamadan, Kandırmadan Karnıbahar




Sevene, evde sevmeyeni olup da nasıl yedirsem diye kafa patlatana, kandırmadan, saklamadan, karnıbahar yedirecek bir tarifim var, toplanın toplanın! Ispanak da var yanına, sütü, peyniri tamam, fırınlanmış, üzeri kızarmış nar gibi. Soğansız yemek bir şeye benzemez, soğanı da eksik değil. Öyle komşu anlatımı yok bu sefer, sırayla.

Malzemeler:


  • Bir küçük karnıbahar
  • Bir adet kırmızı dolmalık biber
  • 2 adet kuru soğan
  • 250 gr kadar ıspanak
  • 1 su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı un
  • 3-4 yemek kaşığı zeytinyağ
  • 1 adet yumurta
  • 1 su bardağı kaşar peyniri rendesi
  • Tuz, karabiber

Hazırlama:

Karnıbaharı ters çevirip dolu dolu suda bekletin. Böylece içinde börtü böcük varsa bıraksın sebzeyi.

Çiçeklerine ayırıp iyice yıkadığınız karnıbaharı buharda pişirin, iyice yumuşayıp pişmeden alın.

Yemeklik doğradığınız soğanları zeytinyağında pembeleştirin., yarısını başka bir kaba alın.

Tavada kalan soğana karnıbaharı ve jülyen doğradığınız kırmızı biberleri ekleyip birkaç dakika soteleyin.

Tuz, karabiber eklediğiniz sebzeleri fırına dayanıklı bir kaba alıp, ayırdığınız soğanları tekrar tavaya alın.

Üzerine kaynar su döktüğünüz ıspanakları hemen soğuk suya alın.

Soğuyunca ince kıyın ve tavaya soğanların üzerine ilave edin.

Ispanak ve soğanları altı yedi dakika kavurun, tuz karabiber ekleyin.

Unu ve sütü üzerlerine ekleyip, koyulaşana kadar az ateşte çevirin.


Ateşten alıp yumurtayı kırın ve karıştırın.

Ispanaklı karışımı fırın kabındaki karnıbahar sotenin üzerine döşeyin.

Üstlerine rendelenmiş taze kaşar serpip200 derecede önceden ısıtılmış fırının, üst rafında kızarana kadar tutun.

Sıcak sıcak servis yapın.




1 Aralık 2011 Perşembe

Rengarenk




Gerçi anlatmak için çok uğraşmaya gerek yok bu ahengi, yapmak için de. Eti önceden pişirmişim şuradaki gibi , kendi suyunda yumuşamış bayağı. Taze biberiye ve taze kekik dalları katmış güzelliklerini. Renkli olsun istemişim tabaklarımız dün öğlene. Beste'ciğim de söylemiş pazartesiden, siyah havuçlarını fırınla diye. Dondurucudan çıkardığım kırmızı biberler de eklenmiş, brüksel lahanaları önden azıcık haşlanmış. Benim için çok pişmesine gerek yok çünkü; lahanayı çiğken yiyenlerdenim, hatta sarmasını yaparken az su değmiş halini de oturup yiyebilirim bir tabak. Sebzelerin üzerlerine gezdirmişim zeytinyağı, deniz tuzu çekmişim değirmenden. Ete başka muamele yapmak niyetindeyim. Bir mandalinayı sıkıp, azıcık bal, az da zeytinyağı eklemişim, sarımsak doğramışım inceden, karışımı gezdirmişim üzerine. Bir arada sıcak fırında durmuşlar, sonra tabağımızı renklendirmişler. Ne iyi etmişim di mi?


LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin