24 Ekim 2009 Cumartesi
Çorbaya Dair
Tıpkı patlıcan gibi domates de sadece süs için yetiştirilir önceleri. Yine tıpkı patlıcan gibi sebze diye sınıflandırılmış bu güzel meyvenin araştırmalarla faydalı olduğu anlaşılınca yenmeye başlanır. Önceleri sarı bir cinsi bulunduğundan İtalyanlar altın elma derler. Taa ki 1900lerde Amerika'da yemeklerde kullanılmaya başlandığında ise artık sebzelerin kraliçesi olmuş domatesle ilk yapılan tariflerden biri domates çorbasıdır.
Öyle ki; zenginlerin, asillerin içtiği çorba orta sınıf ve yoksul halk için ulaşılmazdı. Burjuvalar çorba içmek için kurallar bile geliştirirler kendilerince. Çorba içmenin ritüellerini, kurallarını anlatan kitaplar yazarlar. Nazikçe, ağzını höpürdetmeden, dökmeden içilmeliydi çorba; kaşığın tutuluş açısı bile hesaplanmıştır.
1929 ekonomik bunalımında işsiz kalmış, aç insanlara aşevlerinde kepçe kepçe çorba dağıtılır. Çünkü ucuzdur, besleyici ve de yapılışı kolaydır. Önemli olan insanları sadece çorba ve ekmekle doyurmaktır. Hal böyle iken reklamcılar rahat bir yiyecek olarak sunarlar baharatlarla hazırlanmış, teneke kutularda piyasaya sunulan çorbaları. Ev kadınları işlerini kolaylaştıran çorbayı çok severler. Güven ve rahatlıkla bütünleştirilen bir kavram olmuştur artık çorba. Besleyicidir, kutudan çıkarıp hazırlanması çok kolaydır, hem de ucuzdur. Soluk tenli, çelimsiz çocukları Campbells reklamlarındaki elma yanaklı, gürbüz çocuklara benzesin ister anneler.
Bugün uyanık girişimciler hayatlarında değişiklik arayan, kendilerine cicili bicili, rahat yaşam, modern yaşam etiketleriyle sunulan ne varsa havada kapan insanlara ne sunacaklarını çok iyi biliyorlar. Hazır yemek satmanın kolaylığını bilen firmalar Avrupa'da, Amerika'da taze çorbayı karton kutularda rahatça satmışlarken bizde yol almaları şükür ki o kadar kolay olmadı. Tarhana çorbamız, yayla çorbamız, işkembe, analı kızlı, mercimek, mahluta, pirtike, şehriye, tutmaç da dahil geleneksel pek çok çorbamızı gerek kuru, gerekse pişmiş sıvı halinde piyasaya sunmuşlarsa da hiçbirinde ev çorbasının lezzetini bulamayız, bulmak gibi bir umudumuz da yoktur zaten. Reklamda elinde tavayla yolda koşturup, eve hazır köfteyle gelen anne sakın kötü örnek olmasın sizlere.
Üstteki domates çorbasını yazın Alan Coxon ' un tarifiyle önce domatesleri kekik, kurusoğan, zeytinyağı, sarımsak ve tuzla fırınlayıp, sonra blendırda çekerek, mutlaka tavuk suyuyla tatlandırıp süzerek hazırlamıştım. Hatta değerli şef Coxon, lira şeklinde kestiği tost ekmeklerinin arasına kaşar peyniri koyup, yumurtaya batırdıktan sonra kızartıp çorbanın üzerine konduruvermişti. Ama ben yumurta kokusunun ve tadının bu çorbada rahatsız edici olacağını düşünmüş, sadece kaşarla yetinmiştim. Tembellik edip , dere tepe gezeyim derken yayınlamayı erteleyip durmuştum. Sonra bir gün Cafe Fernando'da da aynı yapılma şeklini görünce beklemeye karar vermiştim. Yaz bitmiş, narlar olmuşken, domates lezzetini kaybediyorken güzel çorbasıyla veda edelim dedim. Hem Cenk Bey, keçi peynirinde diretsin, ben taze kaşarımdan memnunum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
14 yorum:
Benimde çorbam kruton ekmekli olabilir mi acaba ? :))
Bu kadar ayrıntıyı bilmiyordum,sayende okudum ve öğrendim...Nefis olmuştur eminim,sıcak sıcak içmek için neler vermezdim... :)
ellerine sağlık...
Sevgiler..
yazın harikaydı.zevkle okudum canım.ama şu fırınlama işine açıklık getirmelisin.ben de denemek istiyorum bu şekilde çünkü.domatesleri,soğanlar vs doğrayıp mı fırınladın yoksa bütün mü..
ellerine sağlık canım..
Domates çorbasını çok severim, biri olsa da yapsa yerim walla :D
iyi akşamlar..
Gecenin bu saatinde tarifinle içim ısındı:)
güzel bir pazar günü geçirmen dileğiyle...
sevgilerimle,
Canim,
firinlamanin verdigi yogun aroma ile kimbilir nasil da lezzetli olmustur, Cafe Fernando'nun corbasindan bende biliyorum, senin de ellerine saglik diyorum.
Sana ve ailene güzel bir Pazar tatili diliyorum.
Selamlar ve kocaman öptüm
Necla'cım tarife bayıldım.Bizde domates çorbası baştacıdır.Çorbaları eşim yapar genelde. Sütlü domates çorbasını pek severim.Hemen bu tarifi okudum bu şekliylede yapacak :)
Ancak kaşar konusunda Cenk'e katılıyorum.Keçi peyniri enfestir. Ha eski teker kaşara sözüm yok, alınca evde kimse yemesin diye saklayacak kadar kafayı yedirtir bana :) ama taze kaşar hiç yemem. Benim peynircim şimdi bana salamura keçi peyniri bastı,ondan sana biraz keçi peyniri yollayayım öyle dene birde.sevgiyle öpüyorum canım.
ellerine sağlık
Pelin kruton ekmekli ben de severim. Bayatlayan ekmekleri hazır eder kaldırırım bir kenara, ne güzel olur.
Funda, hepsini fırına veriyor, pişene kadar bekliyorsun. Pişince çıkarıp blendırda çek, biraz tavuk suyu, biraz normal suyla kıvamını ayarla, süz tamamdır.
Vasfiye Hanım, buyrun.
Ne mutlu ban, seni ısıtmışım Meltem.
Teşekkürler Kevser.
Zehracığım, keçi peynirine benim de sözüm yok, yalnız fiyatı malum. Hem peyniri öyle severim ki, yağsız olmadığı sürece her çeşidini severek yerim. Sabah sofrayı hazırlarken, mutlaka atıştırırım.
benimde tercihim kasar peynir olurdu... elinize saglik..Veee lokma tatlisi beni deli etti :))) cildirdim resmen ne guzel de top top yuvarlanmis.. slmlar medinem
Mutfağa bende yoğurt çorbası yapmaya gidiyorum ama domatesede hayır diyemem:))
Selam ve sevgilerimle
Kizina kocamannn slmlarrr... medinem
DOMATES ÇORBASI HELE KAŞAR OLURSA ÜZTÜNDE HARİKA OLUR AMA ŞU TARİHİ GELİŞMİ İLGİNÇMİŞ DOGRUSU:)SEVGİLER
Off neclacığım görüntüye baktım ağzım sulandı ellerine sağlık canım...
mutlu bir hafta geçirmen dileğiyle canım....
Hımmm Neclacım çok severim domates çorbasını. Ellerine sağlık. Bu fırınlama işi çok hoşuma gitti. İyi bir fikirmiş :))
Neclacım çorbaya yetişirmiyim acaba dedim olmadı canım :)çok yoğun bir haftaydı((:
çorbana bayıldım valla malzemelere bakılırsa süper olacak mutlaka denemek istiyorum. çorba etkinliği için başka versiyonunu hazırlayacağım senin bu tariften yola çıkarak.Ellerine sağlık canım
süper gözüküyor.
Yorum Gönder