21 Mayıs 2009 Perşembe

Kırmızının Büyüsü, Çilek ve Anılar



Çocuklarını bahçeli bir evde büyütmek şanstır. Böylesi bir şansımız oldu bizim. Bilenler bilir Ankara'yı, Batıkent'i ve küçük bahçelerdeki büyük şımarıklıkları. Sık sık hatırladığım bir görüntü:yürümeyi henüz öğrenen, çıplak ayakları ve poposundaki kabaran beziyle sarı saçlı güzel oğlum. Bahçenin küçük bir köşesini kaplayan çileklerin arasında düşe kalka dolaşıyor usul usul, gördüğü minik kırmızı
çileklerin başına gelip duruyor önce, sonra düşmemeyi becerirse dizlerinin üzerinde çömelip koparıyor çileği , ağzına atıveriyor. Yaz başı ve bahçemizde toprağı henüz yarmış salatalık, domates, biber fideleri. Bir tarafta maydonoz, nane ve dereotları. (Suyu bol henüz Ankara'nın. Gökçek bile bütün park ve bahçeleri içme suyu ile suluyor.) Sonra elindeki hortumu biraz toprağa biraz kendi üzerine tutuyor yaramaz oğlan.

İlk fen bilgisi derslerimizi yaptık o bahçede. Kâh karıncaların peşindeyiz, kâh sümüklüböceklerin, kâh kedilerin. Kızımız da katıldığında aramıza her ilkbaharda tohumlar attık toprağa, suladık sabırsızca, toprağa tutunup başını göğe diken her yeşillikte sevinç çığlıkları attık, her tomurcuklanan çiçekte. Her sonbahar tohumlarımızı topladık kuruyan çiçek dallarından.

Daha sonra Bodrum'daki evimizde devam eden şansımız şimdilerde yok, hatırlayıp avunuyoruz sadece.




Çilek



Başka hiçbir meyvede olmayan hoş kokusu; reçele dönüştüğünde hele, dayanılmazdır. Komşuda pişen çilek reçeli kokusu, davetkardır sabah sabah. Elime bir parça ekmek alıp, kapıya dayanasım gelir. Baharın kırmızısı, nazlı gibi dursa da pek nazlı değildir. Siz bir kök dikin bahçenize, o tutunur toprağa, yayılır her tarafa. Alçak boyu yüzünden bilmeyen ot sanır, yaprakların altınta bekler sizi tatlı, mayhoş meyve. Güneşle birlikte kızarır, olgunlaşır.


Kafanızı yaracak büyüklükte koca koca, hormon küpüne daldırılmış çileklere değil elbet övgümüz. Bizler büyükşehir tutsakları, ancak yaratabildiğimiz küçük fırsatlarla ulaşabilsek, dağ çileklerini ancak rüyamızda, çocukluk anılarımızda bulabilsek de, market ve pazarlarda bulabildiğimiz kadarıyla yetiniyor, baharla çoğalan çilekleri pastalarımıza, tatlılarımıza baştacı ediyoruz. Bu yıl sayısını unuttuğum çilekli tariflerden kaçıncısı bilmiyorum bu çilekli tart.

Tart hamuru benim her zaman kullandığım, riske girmeye gerek yok, ara kata alttaki pastada kullandığım crem pattisserie .

Tart Hamuru İçin


2,5 su bardağı un
1 çay kaşığı kabartma tozu
125gr. oda ısısında tereyağ
Yarım su bardağı pudra şekeri
1 adet yumurta
1 çay kaşığı şekerli vanilin

Crem Pattisserie İçin:



1/2 lt. süt


50gr buğday nişastası


150gr. toz şeker


2 yumurta

50 gr un


Bir paket şekerli vanilin


Malzemelerle çok fazla yoğurmadan kulak memesi yumuşaklığında bir hamur tutalım. Hamuru
bir kenara bırakıp, yirmi dakika dinlenmesine izin verelim.Tart kalıbını iyice yağlayıp, hamuru kalıba döşeyelim. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırına verip pişirelim.Sütü tencereye koyup, şekerin yarısını ekleyin. Şekerin diğer yarısını da başka bir tencereyekoyun, üstüne yumurtaları ve vanilyayı katıp çırpın, nişasta ve unu da ekleyerek iyice karıştırın Ocakta kaynayan sütü de ekleyip tekrar karıştırın ve yeniden ocağa alın. Piştiğinde kabuk bağlamaması için karıştırarak soğutun.


Soğuyan tartın üzerine kremayı bir kaşık yardımıyla düzgünce yayın, çileklerle üzerini kaplayın. Ayşecik ortaya jelibon kalpler koymayı istedi, kırmadım. Zaten ortaya koyacak çilek kalmamıştı, ikisinin de ağzı burnu ve elleri kıpkırmızıydı. Sorunu yarattıkları gibi çözmeyi de bildiler.


Yine işin kolayına kaçıp çilekli sos yapmak yerine dolapta hazır bekleyen poşeti açıp, Dr. Oetker'in ahududu-çilekli meyveli sosunu pişirp, ılıdıktan sonra çileklerin üzerine kapladım.
Bu kırmızı, bu güzellik ancak anneler yaraşır değil mi? O zaman tartı Annelere Özel ve Güzel Tarifler Etkinliği için Özlemhan'a gönderelim.



22 yorum:

TATESAL dedi ki...

Harika görünüyor tart..Renkler muhteşem...İzlemeye aldım sizi sevgiler...

Doyumluk.... dedi ki...

Harika olmuş.Fotoğraf öyle canlı ki elimi uzatsam alabilirmişim gibi..eline sağlık.

Sevgi Küçük dedi ki...

ne kadar güzel yazmış ne kadar güzel fotograflamışsın. bir an ankaraya döndüm.
canımsın sağol, sayende biraz olsun memleket özlemimi giderdim. fotograflardan görüyorum gene harika bir mama hazırlamışsın.ellerine sağlık.
çok öptüm seni

Pembe Tatlar dedi ki...

Tek kelime ile harika olmuşş canımm...
Çok şanslısın çok istemişimdir bahçeli bir ev....
Ellerine yüreğine sağlık canım...

made in funda dedi ki...

inanılmaz bir görüntü.resmen bittim yani.ellerine sağlık canım.bana da kaldı mı!!

fiko-yağız mutfakta dedi ki...

HARİKA OLMUŞ ELLERİNE SAĞLIK SEVGİLERİMLE

İnci Yemek dedi ki...

Neclacım ellerine sağlık canım bu tarifi gözüme kestirdim mutlaka deneyeceğim.Her zaman genellikle bu mevsimde kaçmak yada hayallere
dalarım yeşilliklere bir deniz kenarında kahve içmeye hep bu mevsimde olur nedense.sıcacık sevgiler..

meltemmutfakta dedi ki...

Bodrumda bulunmuşsun bende 80'li yıllarda Bodrum'un Bodrum olduğu yıllarda 6 yıl kadar yaşadım.Hayat boyu birtek orada ve şimdilerde işim nedeniyle uzun kalamadığım yazığımızda bahçeli bir evde oturma fırsatım oldu benimde..En büyük hayalimdir yaz,kış oturacağım kocaman bahçesi olan bir ev...Bahçenin bir kısmını sebze ve meyvelere ayıracağım,bir kısmınıda çiçeklere umarım olur.Ne kadar keyif aldığım birşey bahçeyle uğraşmak anlatamam.Yazını okurken o günlere gittim geldim canım.
Şimdilerde zor maalesef büyük bahçeli bir evde oturmak.Napalım geçmişi yad edip,gelecek için güzel hayeller kurmaktan başka çaremiz yok sanırım.
tart harika görünüyor.Tahmin edeceğin gibi benimde en sevdiğim meyve çilek.Çok beğendim sunumda çok şık ve davetkar.Yine konuşturmuşsun.Size afiyet bal şeker olsun Necla'cım...
Sevgiyle kal,
www.meltemmutfakta.com

pelince dedi ki...

Neclacım sen o keyfi yaşamışsın ne güzel,ben hep apartmanda büyüdüm ve büyüttüm çocukları :( karınca görsem kaşınırım o derece (çocuklarda malesef benim gibi)
Çilekleri dalından yemek şahane olsa gerek...

Fotoğraf o kadar güzel ki,yarın bizim buranın pazarı, çilek almamam imkansız :))
Nefis olmuş,ellerine sağlık...

Sevgiler.

HUYSUZBALIK dedi ki...

Görüntüye bayıldım. "Gel beni ye" diyor çilekli tart. Ama yazım şeklin çok daha hoşuma gitti nasıl da güzel anlatmışsın çileğin hikayesini... Ben de köyde büyüdüm. Malesef şimdiki çocuklar çileği ağaçta yetişiyor sanıyorlar ya da manavda :( Sevgiler...

Zehra Gürgen dedi ki...

Bilirim Ankarayı, bilmemi K.Esat çocuğuyum bende :)
pasta şahane canımm..enfes görüntüsü!!
kalkıp yapasım geldi, ama yerim diye korkumdan mutfağa girmez oldum :(

ellerine sağlık

Pelin dedi ki...

Neclacığım,
Ben de çileğin büyüsüne kapılıp gidenlerdenim. Yazını keyifle okudum.
Ellerine sağlık. Muhteşem görünüyor.
Sevgiler

Unknown dedi ki...

Neclacım benim şu an oğlumla aynı şehrin havasını teneffüs ediyor olman benim için senin yerini bir kat daha artırıyor kalbimde.
BAhçeli bir evim hiç olmadı hep apartman direlerinde yaşadım ama çok şükür ki yazları gidebileceğim gerçek bir köyüm var içinde kuzuların,sağılan ineklerin hala yaşadığı gerçek bir köy.Çeşmelerinden su içilen evlerin avlularındaki topraktan yapılma fırınlarında hala ekmek yapılan buram buram doğa kokan bir köy.
Yine beni bu çilekli tart ile yoldan çıkarıyorsun,nefis görünüyor.Ahh o çilekler mis kokulu ateş rengi çilekler
Ellerine sağlık canım arkadaşım çok öpüyorum sevgiler

edaca dedi ki...

AHHHH NARINIM SEN BENI CATLATCAN SEKERIM NASIL GUZEL GORUNU ELLERINE SAGLIK SODRANA BEREKET
ARKADASIM ...

EVET BAHCELI EVE BENDE BITIYORUM EVIN VASFI ONEMLI DIIL YETERKI BAHCELI OLSUN INAN COK BUYUK RAHATLIK HELEKI KOCA SEHIRDE INSANLAR O KADAR YABANCI BIRBIRLERINE :((

ANKARANIN INCEK KISMINI BILIRIM BIRDE CANKAYAYI ...

İnci Yemek dedi ki...

Neclacım gönderdiğin haberi aldım tatlım çok güzel duygular içindeyim seni ve meltemi çok seviyorum.Sanal ortamdaki arkadaşlıklara esef le bakardım:)
göz göze gelmeyince nasıl bir arkadaşlık ki bu diye:)fakat oluyormuş sevecen insanların duyguları sanal falan dinlemeyip aynen aktarılabiliyormuş.çok utanıyorum böyle düşündüğüm için:))
çilekli tart her defasında gördüğümde sanki uzanıp alıyormuşum gibi oluyor canım:)
kocaman öpüyorum seni ve evlatları.

cimcime dedi ki...

Blogunuzda tariflerinizin güzelliği bir yana, çok da güzel yazıyorsunuz.

İnsanlarımızın bu güzelliklerden haberi olsu diye; beğendiğim blogunuza maydanoz blog topluluğu arasında tanıtımı için zevklen bir sayfa ayırdım.

Haberiniz olsun istedim, selamlar.

ipek dedi ki...

Neclacım hem siz hem çocuklar çok şanslıymış bahçe konusunda. Şu anda çoğumuzun özlemi zaten bahçeli ev. Çoluk çocuk olunca iyice depreşiyor bu özlem. Yani siz şanslı azınlıktaymışsınız, hele ki kendi yetiştirdiğiniz meyveler sebzeler...
Tart çok lezzetli görünüyor. Ellerine sağlık.

NEŞELİ MUTFAK dedi ki...

benim çocukluğun da rengarenk çiçekler ve meyvelerin oldugu bir yerde geçti hala içimdedir o güzelliklerin tadı bir çocuk için bundan güzel bir yaşam ortamı olabilir mi? şimdi beton binalar arasında nefes alamıyoruz.
tart çok nefis görünüyor ellerine sağlık sevgiler

Tinker Bell dedi ki...

Benim hayallerimin yazıya dökülmüş hali.Bir gün çocuğum olduğunda çilek bahçesinde koşturabilecekmi?Yoksa benim gibi çileğin ağaçta yetişmediğini ilkokuldamı öğrenecek?
Ellerine sağlık,tart konusunda bir türlü başarılı olamasamda bu tarifide mutlaka deneyeceğim.Çilekler bitmek üzere...

ÖZGÜLÜN TARİFLERİ dedi ki...

Ellerinize saglik cilekli tart nefis gorunuyor.

Sevgilerr.

mutfaktakizaman dedi ki...

ellerine saglik canim bayilirimm hmmm nasilda cekici duruyor oyleee...

Adsız dedi ki...

Cilekli tart cok sahane olmus, ellerine saglik. sevgilerimle.

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin