Malzemeler:
- 2 yumurtanın sarısı
- 1 çay bardağı yoğurt
- 1 tatlı kaşığı yaş maya
- 1 çay bardağı ılık su
- 1 çay bardağı sıvı yağ
- Tuz
- Aldığı kadar un
- 200 gr. eritilimiş tereyağ
- Beyaz peynir
- Maydonoz
Hazırlama:
Yumurta sarıları, sıvıyağ, yoğurt, tuz, ılık su, maya ve un ile poğaça hamuru gibi, yumuşak bir hamur yoğuralım. Hamuru yoğurduktan sonra kabarmasını bklemeden dört eş parçaya bölelim.Unlu bir zeminde iki bezeyi hazır yufka inceliğinde açalım. İlk yufkanın üzerine erimiş tereyağını döküp, fırçayla her yerine sürelim. İkinci yufkayı da üzerine serip, aynı şekilde onu da yağlayalım. Sonra iki yufkayı birlikte rulo şeklinde saralım. Diğer iki yufkaya da aynı işlemi yapıp, buzdolabına koyalım. Ruloların içindeki yağlar donduktan sonra buzdolabından alıp, ruloları iki santim aralarla bölelim. Yeni oluşan her minik bezeyi avucumuzda şöyle bir yuvarlayıp, merdane ile yarım parmak kalınlığında inceltelim. Peynirli içi koyup, kapatalım poğaça gibi. Yalnız kabarması için, bastırmıyor, sadece kapatıyoruz. Küçük çörekleri yağlanmış tepsiye dielim, kalan tereyağını üzerlerine gezdirelim. Fırını 200 dereceye ayarlayın ancak tepsiyi ılık fırına verin. Mayasının gelmesi için zaman tanıyın.
Çıtır çıtır, lezzetli, lokmalar sizindir artık. Yağlı olur diye korkmayın, çıtır çıtır, kat kat, ben çok sevdim. Üzerine yağ gezdirdiğinizden kızarmayan, pembe kalan bu küçük midye çörekçikler hazırlandıktan sonra bloga konması en kısa sürmüş tariftir, Emine Beder'den alınmıştır. Kendileri dün sabah hazırlandılar, bugün karşınızdalar. Kolay iş değil blog yazmak. Tarifini seçecek, güzelce pişireceksin. Karanlık Ankara günlerinde güneşin gülümseyip kaçtığı anlara denk getireceksin ki, tazeyken, tüm güzelliği üzerindeyen poz versin emeklerin. Işığı bulur bulmaz çekeceksin onlarca fotoğrafı. Sonra fırsat bulduğunda bilgisayarına yükleyecek, seçim yapacaksın. Yayımlamaya değer bulduğun fotoğrafı Flickr hesabına aktaracak, orada fotoğrafın kırpılmayacak bir köşesine ismini yazacaksın. Öyle ya emeğini başkaları kullanmasın, önlem alacaksın.
Sonra söz edilecek konular kafanda dolaşıp duracak günlerce, pişecek. Bulaşık yıkarken, okul yolunda, uykunun kaçtığı bir gece vaktinde meşgul olacaksın cümlelerle. Bir kenara not almayıp da unuttuysan usturuplu bir cümleyi, kızacaksın kendine. Hay aksi ! Ya da şimdi olduğu gibi oğlanı dershaneye getirmişindir, okul sonrası etüd için. Veli bekleme odası sessizdir. Kitabını okumaya ara verip çıkarıp çantandan küçük defterini, yazmak için zorlayacaksın kendini. Pencereden dışarı bakarsın, Yüksel Caddesi kalabalık, küçük cafeler, şimdi adım başı açılan simit sarayları kalabalık, sokaktaki küçük iskemlelerde insanlar çay içer, kahve içer, sigarasını tellendirir. Sen evladını günün bu saatine, akşamın yedisine kadar ders dinlemek zorunda bırakan eğitim sistemine sevimli sözcükler yollarsın içinden. Her günü birbirini tutmuyorki insanın. Güllük güleçlik değil ki her vakit. İçin sıkıntılıyken kimin umurunda Narince'ye konması gereken yazı, tarif.
Hadi toparladın diyelim, bir de vakit bulup Blogger'ı tıklayıp, Yeni Kayıt sekmesinde açılan sayfaya doldurmak var bunları. Doldurup göndermekle de bitmiyor iş, yorumlara yetişeceksin. Sonra belki, blogu olmayan kalmadı deyip, sağda solda karşına çıkan, puslu, ne olduğu anlaşılmayan fotoğraflar, kopyala yapıştır tariflerle yüklü bloglara, üstelik bu blogların yaptığı reytinglere kızacaksın.
Kızgınlığın geçip de amaan olsun dediğinde, bu meşgaleye neden önem verdiğini hatırlatacaksın kendine. Sonra dönüp soracaksın komşularına sahi, siz neden bu işle meşgulsünüz?
27 yorum:
tebessüm ederek okudum hepsini ve evet evet ben evet evet dedim :)
sahi neden yaa?
nerden bulaştım bilmem?
:))
ama öyle güzel insanlar tanıdım ki, tüm emeğime değdi diyebilirim :) sahiden bak :))
yanıma kar kalan sadece bu evet güzel dostluklar, klasik bir cevap gibi gelebilir bazılarına ama ben çok samimiyim bu cevabımda..
Böreğin de nefis görünüyor bu arada :)
Ellerine sağlık, sevgiler..
Amaan bosver Necla'cigim. Sen seviyor musun blog yazilari yazmayi? Mutlu oluyor musun yorum geldiginde? Dostlarim iyi ki var diyor musun hic yuzlerini gormediysen de. Daha ne?
aaaaa neclacım bizim izmirin yağlı poğaçası bu...hemen her sabah kahvaltı sofralarımızda mutlaka bulunur.dediğin gibi çıtır çıtır ve hiç yağlı değil çok hafif...tavsiyem bir daha pişirirsen üzerine hafifçe tuzlu su sür birde çatal ile hafifçe çiz...mükemmel lezzetli oluyor....çok güzel yapmışsın arkadaşım ellerine sağlık ....tarifi not ediyorum mutlaka deneyeceğim.....
çok öptüm.iyi hafta sonları.sevgiler...
yine harika bir yazı bizden içimizden bizi anlatan bir yazı... emeğine sağlık ablacım.. gerçekten nerden geldii bu merak nerden bulaştım blog yazma olayına.. sanırım yaptıklarım pişirdiklerim aldığım güzel tepkiler ama bilemiyorumm.. hiç kpmak istemiyorum.. dostluklarım ooldu yüzünü görmediğim ama çok sevdiğim.. mutluyumm.. tarif seçmekten, pişrmekten fotoğraflamaktan yayınlamaktan.. yorumları okumaktan.. sizlerle olmaktan...
sevgilerimle..
Ben bu cümlelerin herbirinin altına imzamı atarım:)
Ah ah sanıyorlar ki işte çek fotoğrafı yap yemeği bir emek harcıyoruz ve kimi zaman ışıktı,tarifin tam kararıydı derken zaman çalıyoruz..Çok teşekkürler yazı içinde çıtır lezzet içinde:)
Neclacım döktürmüşsün yine yazdıklarının hepsine katılıyorum.Bu arada kendi adıma sorunu cevaplayayım.
Ben şimdi hatırlamadığım bir yemek tarifi bulmak için dolaşırken internette bu yemek bloglarının büyüsüne kapıldım üstelik sadece yemek değildi anlatılan çocuk evde yaşanan bir olay gidilen yerler o kadar sıcak ve samimi buldum ki sürekli izlemeye başladım acayip bir keyifle sonra birden bir ampul yandı kafamda benim de yazacak çok şeyim var benim de bir sitem olsun diye düşündüm iyiki de düşünmüşüm beni çok ama çok mutlu ediyor sizleri dolaşmak okumak ömrünüze bereket bu arada ellerine sağlık yine bana Ankara havası getirdiğin için de ayrıca teşekkür
Neclacığım hem güldüm hemde her satırı benden dedim. Neden başladık? Ben tariflerimi kızıma bırakmak için başladım. Çok ta sevdiğimi söyleyebilirim .Onca işimin arasında resim çek düzenle ışığı yakala yeni kayıtlara gecenin bir saatinde gir yaz.Ama en güzeli yorumlar gelince paylaşımlarda, bende böyle düşünüyorum dedikçe...Sevgiler.Mine
Ellerinize saglik cayin yaninda nefis görünüyor Afiyet olsun.
yazdıkların hepimizi gülümsettiğine göre demek ki çok iyi yorumlamışsın:))
ben çok seviyorum blogumu, blog dostlarımı, onları okumayı, istediğim herşeyi sınırsızca paylaşabilmeyi çok seviyorum. İlk zamanlar aman bunu da yazmayayım ya biri okursa derdim ama artık amannnn bee deyip her aklıma geleni, her gönlüme eseni de yazıyorum. kime neeee değil mi?? sen de öyle yap canım
Bende tarifi aldım.eline sağlık...
Kavurmayı belirttim oraya ama?
:)
Patlıcan kurusunun bir altında hatta:)
Bu arada abartı değil kesinlikle tavsiye ederim bu pilavı nacizane.Muhakkak damak tadı farkı olabilir ama genede tavsiyemdir:)
Yorum için çok teşekkürler!
Estağfurullah ne zahmeti?
Asıl ben böyle beğenilmesinden çok memnun oldum.Çok çok teşekkürler.
Necla çıtır çıtır bir lezzet olmuş gerçekten,ellerine sağlık...
Yazını gülümseyerek okudum,aynı şeyleri yaşıyoruz..
Benim blog açmak aklımın köşesinde bile yoktu,arkadaşlarımın çocukları için yazdığı adresler vardı...
onları okuyordum arada.. yemek tariflerinede çok sık bakmıyordum açıkcası.. meraktan blogcuya kayıt yaptırdım :)
sonra bir iki tarif eklerken ,baktım yorum geliyor aaaa bir hoşuma gitti ki sorma...
devamı da malum ...
Zaman zaman vakit ayıramasakta güzel şey blog takip etmek:)
Neclacım eline sağlık çıtırlığı fotodanda belli, çayın yanında kıyıl kıyıl ohh..
:))) ah canım ya ..!!
haklı olduğun yerler elbette var
soruna gelince :)
ben tek gün bilmem şikayet ederek yazdığım, resim yüklediğim !!
ofisteyken yemek arası,
evdeyken her resim atarken mutlaka aynı anda , aynı mekandaki diğer işide bitirerek hallediyorum.
yazıları taslağa atıp oradan kopyalayıp , güncellediğim sayfaya aktarıyorum. Tijene çok saygı duyarak katılıyorum.
GÖNÜLLÜ BİR TERCİH BİZİMKİSİ,
gerisi ise yine gönlümüze kalmış. ya devam , YADA........ ! .
ellerine sağlık Nejlacığım.
gerçekten harika bir görüntü.
iyi pazarlar canım
(sıkma canını emi :)
Neclacığım ellerine sağlık nasıl güzel bir fotograf o öyle?
:)
bütün yazdıklarına katılıyorum canım fakat sevgili Tijen'cimede ...önemli olan küçük mutluluklar biz böyle çok mutluyuz birbirimiz görmesekte yorumlarımızla fazlasını hissediyoruz.
eline sağlık muhteşem gözüküyor
sevgiler
slm arkadaşım harika bir yazı zevkle okudum...arkadaş listemdesin...
poğaça nefis üstü görünüyor canım veya ben poğaçanın nasıl süper güzel fotoğraflandğını yeni farkettim:)olamaz mı gülme bak:))
sayfam da yazdım yorum yazını canımın içi:)tarifini aldım derhal hazırlayacağım yarın olmaz sa,sonra ki gün mutlaka:)çok öpüyorum.iyi ve bereketli bir hafta diliyorum canım..
Harika görünüyorlar ellerine sağlık :) ya arkadaşım bu yaptıklarının adı neden çörek ? çörek yağda kızartılmazmı :) bu arada yazını gülümseyerek okudum şimdi benim arkamdanda bu nasıl soru diye sevimli cümleler sarfetmessin dimi ;)
Paylaşım için teşekkürler.Fikirlerinize katılmamak elde değil,ben bu blog işini kendimi tatmim için yaptığımdan,hiç kimse,hiçbirşey umurumda degil,bir emeklinin gururu,sevgisi çocuğu,hasreti yani herşeyi olarak görüyorum.Bu arada poğaça harika görünüyor,denemek isterim,ellerinize sağlık,Sevgi ve saygılarda benden size gelsin......
Harika poğaçan denemek istediklerim arasında:)
Ellerine sağlık...
Yazdıklarının hepsine katılıyorum:)
Başlarda yapabilirmiyim deyip uzun süre anneme inat açmadığım blogu şimdi keşke daha önce açsaydım diye kendime kızıyorum:)
Sizlerle olmaktan,yeni paylaşımlardan inanılmaz mutluyum:)
Bu duygularım devam ettiği sürecede burdayım...
kucak dolusu sevgiler...
gerçekten nefis çıtır çıtır olmuş ellerine sağlık görüntü süper
Canim,
bilirim bilmem mi yasadiklarini, bende Pelin arkadasim gibi gülümseyerek ve icine kendimden de birseyler katilmis olarak okudum yazini:))
Ben bile son yayinladigim postumu o kadar kisa tuttum ki, sonradan kendime sastim kaldim, neyse bazen günlük gibi yazarsam fazla uzun oluyor, ehh herkeste hayatimda olan biteni cok merak etmiyordur diye bu mevzulari artik zaten yazmiyorum bloguma.
Gün isigi, resimlemek ve bir postu süslemek gercekten cok emek istiyor, buna katilmamak mümkün degil.
Cöreklerin arada kaynamasin, harika olmuslar, ellerine saglik diyorum.
Sevgilerimle ve kocaman öptüm.
Selam Necla,
Biraz geç olmakla birlikte yazını okurken tebessüm etmemek mümkün değil. Yazdıklarına bende katılıyorum ama çok seviyorum bloglarda dolaşmayı.Yorumlar yazıp paylaşmayı.Gerisi önemli değil.
Böreklerde harikalar ellerine sağlık.
Sevgiler*
Ben blog yazmaya neden başladım? Çok profesyonel siteler varken, profesyonel fotoğraf makineleri varken...17 yıllık çalışma hayatıma ikinci çocuktan sonra ara verdiğim için.Cevap bu oyalanmak için!Ben dershane işine daha çok takıldım.Çünkü aynı dertten mustaripim:)))))Dershane benimde belimi büküyor.Ne çocuklara ne de bize yaşama hakkı tanımıyorla.Lanet olsun bu eğitim sistemine...Bu arada ellerine sağlık...Handan.
Aslında çörek için geldim ama yazı daha çok hoşuma gitti,aslında ben bukadar rahat ve içten yazılar yazamıyorum,zamansızlıktan diyelim ya da ekrandan uzun yazıları pek okumak istemediğimden yazmaktan da kaçıyorum ama bu yzıyı bir solukta okudum..Yüreğine sağlık..
Not:
Ben bir nevi tarif defteri gibi,bir nevi de elişi günlüğü gibi kullanıyorum...
Mutlu haftalar.....
Yorum Gönder