17 Ekim 2015 Cumartesi

Acı



Taaa Gök Tanrı zamanından kalmadır cenazelerin ardından helva pişirme geleneğimiz. Üzüntülü günümüze de yarenlik etmiştir sevinçli günümüze de. Doğumda, düğünde, dernekte, hasta iyileşince, dilek gerçekleşince, kavuşmalarda... Yani bir tatlıdan daha fazlasıdır helva.

Fotoğraftaki helvam geleneksel helva değildir belki. Diyarbakır'da yediğim basit ama mükemmel helvaya benzeyebilme tasası taşır. Bu yüzden kaymak vardır. Ama Kozak Yaylası'ndan getirdiğim çam fıstığı da olsun istemişimdir, köyümden gelen ceviz, Amerika'dan gelip mutfaklarımızda yer etmiş kurutulmuş turna yemişi de. Yanında da en sevdiğim  Maraş dondurması.

Helvam geçen hafta yani 10 Ekim sabahı Ankara'nın orta yerinde kalleşçe bir tuzağa kurban giden güzel insanlar içindir. Yedinci gün helvasıdır. Onlar gibi çoğuldur, şiirlidir,  güzeldir... Ölülerden nefret edebilenleri de görmüş kalplerin derin acısını taşır biraz. Gelecek güzel günlerin sabırsızlığını çokça...



2 yorum:

aslı dedi ki...

Elinize sağlık Narin Hanım, Allah kabul etsin. Ruhlarına değsin.

Açalya dedi ki...

Toprakları bol olsun...Ne iyi etmişsin.

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin