7 Ekim 2013 Pazartesi

Makarna Dedikleri...


    Güzel bir habere de tutunabilir insan bazen. Küçük, belki de büyük bir umut olur. İçinden çıkmak için debelendiğin karanlık çukura vurur ışık hüzmeleri halinde. Tamam dersin az da sen zorla şimdi, tut yakala ucundan. Öyle ya da böyle; ne sunarsa hayat, beğenmedim istemiyorum deme şansınız yani seçenekleriniz yoktur bazen. Silkelenmeli şimdi kendimiz için, başka kapılar aralamalı, belki de bir kısmını kapamalı önce. Küçük, yalın bir kutlamayla başlamalı mesela işe. Makarna yetişir imdada.  Bir iki kadeh şarabı da  eksik etmemeli eteğinden. Öğrencinin, yalnız yaşayanın, akşam yemeğini hazırlamakta gecikenlerin kurtarıcısısın bir yandan, pahalı, gösterişli mekanların ana yemeği de oluverirsin. Makarna ah sen nasıl güzelsin, hem öyle basit, sade, hem de şaşaalı!

1 yorum:

resimli günlük dedi ki...

Bir paragraf aslında "makarnaya övgü"yken hayat felsefesi haline gelebilecek cümleler de içeriyorsa paragrafın yazarına "bravo"dan başka ne denir ki...

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin