
Sıcaklardan şikayet edecektim bugün. Sıcağa karşı ucuz ve serin önerilerim olacaktı. Hazır vişne bol ve ucuzken, kaynatıp kompostosunu tüketelim diyecektim. Diyecektim de vişnenin kilosunun bir liradan iki buçuk liraya fırladığını gördüm de şaşırdım, kızdım. (Ben Ramazan'a bağladım ya siz ?)
Karpuz sorbe yapın diyecektim; suyunu sıkıp dondurun, sonra da dondurma kaşığıyla kazıyarak sunun, çocuklar pipetle hüpürdetsinler.
Limonata tarifi verecektim bir de: serin, ferah, naneli. Bi de yanına
kurabiye yapın, akşamüstü.
Malzemeler:
- 9 adet limon
- 2 su bardağı toz şeker
- 2 litre ılık su
- Taze nane
- Yarım metre tülbent
Hazırlama
İyice yıkadığınız limonları kurulayın, rendenin iri tarafıyla rendeleyin. ( Kabuklar rengini verecekler.) Rende kabukları derin bir kaba alıp kapağını kapatın. Üzerine bir bardak şekeri katıp yoğurun. Bu arada kabukları rendelenmiş limonları tavla zarı şeklinde doğrayın, kabuklara katın. Kalan şekeri de serpip, kapağı kapalı olarak, oda sıcaklığında üç saaat bekletin.
Bu sürenin sonunda geniş bir kabın üzerine tülbenti gerin. Bekleyen limon şeker karışımını parça parça tülbentin arasına alıp sıkın, suyunu çıkarın. Elde ettiğiniz konsantreye oda ısısındaki suyu katıp, biraz da taze nane yaprakları ekleyerek buzdolabına kaldırın. Yeterince soğuduğunda şekerini, su oranını kontrol ederek servis yapabilirsiniz.

Bizim çocuklar buzdolabının önünde fare olmuşlar diyecektim ki şu minik kedi hayatımızın ortasına dalıverdi.
Bütün gece miyavlayınca, çocuklar sabahı zor ettiler. Arayıp buldular, nasıl oldu bilmiyorum kabul ediverdim eve almayı. Çocuklar ne zaman eve kedi ya da köpek almaktan söz açsalar:
-İki kedim var zaten, üçüncüye bakamam deyip geçiştirirdim.
Sanırım lacivert gözlere dayanamadım. Bütün işi gücü bırakıp yıkadım, temizledim. Öyle narin ki, iki gün hapşırdı. Cücükler kızar bir yandan:
-Çok yıkadın hasta ettin işte!
Ayakta durmayı bile beceremiyordu, en fazla dört haftalık, dişleri yeni çıkmış daha. İnek sütü içiyor, biraz yumurta sarısı biraz da şeker katıyoruz. İlk günden çişini nereye yapacağını öğrendi, sütünün yerini de biliyor.
Geldiğinde ufak bir sese korkarak uyanıyor, hızlı ve kesik soluk alıyor, ürkek gözlerle bakıyordu bize. Bugün üçüncü günü, ilk kakasını yaptı alkışlarımızla. Neredeyse günün tamamını uyuyarak geçiriyor. Kucakta, koltukta, ne sese aldırıyor, ne de çocukların uyandırma çabalarına. Rahat uyuyor, kaygısız, huzur içinde.
Toparladı hem, tüyleri parladı, oyuncu bi şey olacak, sokuluyor koynuma, belli belirsiz hırlıyor.
Adı mı ?Umut'un önerisiyle Üzüm oldu.
Çok yaşa Üzüm!