4 Ekim 2010 Pazartesi

Yeşil Domates Pilakisi



Sütçüden satın aldığım bu güzeller güzeli yeşil domatesler aklımı çeldiler benim. Kabak etkinliğinin yükünü sırtımdan yeni atmışken, bir daha etkinlik işine girişmeye tövbeler etmişken fısıldadılar kulaklarıma:

- Turşu zamanı şimdi, turşu etkinliği yap!

Nasıl da çekiyor değil mi, hepimiz şöyle bir araya gelip ne güzel bir turşu arşivi oluştururduk.

Yok ama vallahi yok! Yapmayacağım.

-Niye yazıyorsun o zaman?

diyeceksiniz. Olur da bir üstlenen bulunur diye, fikrim öksüz kalmasın bir kenarda diye.

Ben yeşil domateslerimle pilaki yaptım, suyunun rengi en az kendilerinin yeşili kadar çaldı gönlümü. Tek şartım var: domatesleri oda ısısında bir gün bekletip öyle yapın olur mu?

Malzemeler:

  • 1 kg. yeşil domates
  • 1/2 su bardağı zeytinyağı
  • 2 adet orta boy kurusoğan
  • 2 diş sarımsak
  • 1 kahve fincanı pirinç
  • 3 adet kesme şeker
  • Kıyılmış maydonoz
  • Tuz

Hazırlama:

Soğanları küp küp doğrayın.

Domatesleri dilim dilim kesin.

Pirinci yıkayıp süzün.

Zeytinyağını bir tencerede kızdırın.

Soğanı ve doğranmamış sarımsağı ilave edin.

Soğan sararıncaya kadar kavurun.

Domates, tuz, kesme şeker ve pirinci ilave edin.

Domatesin üzerini kaplayacak kadar su koyup, üzerini bir kapakla kaparın.

Tencerenin kapağını kapatıp, kaynayana kadar hızlı, sonra kısık ateşte, domates suyunu çekene kadar pişirin.

Soğuyan pilakiyi tabağa alıp, üzerine kıyılmış maydonoz serpip servis yapın.


1 Ekim 2010 Cuma

"Emzirme Reformu Gerekli"




Böyle diyorlar, biliyorsunuz kendi döküntülerim ve yemek tariflerim dışında farklı konulara yer vermiyorum Narince'de. Geçtiğimiz haftalarda aldığım e-postaya kayıtsız kalmam mümkün değildi. Emzirmenin hazzını yaşamış, emen bebekleri dakikalarca izleyebilen, emzirmeyi özlemiş bir anne olarak onlara destek veriyorum. 1-7 Ekim Emzirme Haftası'nda konuya dikkat çekelim lütfen.

EMZİRME REFORMU MANİFESTOSU

Anne sütü, bir bebeğin alabileceği en iyi besindir.

Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin ilk altı ay boyunca sadece anne sütüyle beslenmelerini, daha sonrasında ise ek gıdalarla desteklenerek en az iki sene boyunca emzirilmelerini önermektedir.

T.C. Sağlık Bakanlığı da Dünya Sağlık Örgütü’nün bu önerisini dikkate alarak “ilk altı ay sadece anne sütü” yaklaşımını benimsemektedir.

“İlk altı ay sadece anne sütü” yaklaşımının uygulanmasında ve annelerin bebeklerini istedikleri gibi emzirmeleri konusunda gerek iş hayatında, gerekse toplumsal hayatta sorunlar yaşanmaktadır. Şöyle ki:

İş Hayatında:

  • Çalışan annelerin yaşadığı sıkıntıların başında süt izninin gereği gibi kullanımı gelmektedir. Yasaya göre, bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilen anne, bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. Bu madde, iş yasasında teminat altında olmasına rağmen uygulamadan kaynaklı sorunlar yaşanmakta, çalışan anneler süt izinlerini hakları doğrultusunda kullanamamaktadır. Bu sorunlar iş yerinin bakanlık müfettişleri tarafından denetlenmesi ile düzeltilebilir.
  • Sağlık Bakanlığı’nın “ilk 6 ay sadece anne sütü” politikasıyla Çalışma Bakanlığı’nın çalışan annelere sağladığı 4 aylık doğum izni birbiriyle çelişmektedir. Birçok anne bebeği henüz iki-iki buçuk aylıkken çalışmaya geri dönmek durumunda kalmakta ve işyerinde sütünü gereği gibi sağamadığı için sütü azalarak kesilmektedir. Bu yanlışlık bir an önce giderilmeli, Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı’nın “ilk 6 ay sadece anne sütü” uygulamasını destekler hale getirilmelidir.
  • Ülkemizde doğum izni konusunda ciddi değişikliklere ihtiyaç vardır. Birçok çalışan anne doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere, toplamda 16 haftalık ücretli doğum izni kullanabilmekte, doğumdan önceki izninin beş haftasını doğum sonrasına aktarabildiği takdirde bile bebeği henüz gün boyu meme emmesi gereken durumda olmasına rağmen işe geri dönmek durumunda kalmaktadır. Dolayısıyla oldukça yetersiz kalan hali hazırdaki doğumdan sonraki 8 haftalık ücretli doğum izni en az 6 aya çıkarılmalıdır.
  • Doğum sonrası ücretsiz izin konusunda özellikle de özel sektörde çalışan anneler zorluk yaşamakta, annenin ücretsiz izin isteğine kötü bakılmakta, hatta işten çıkarma sebebi olarak bile görülebilmektedir. Dolayısıyla ücretsiz izin konusunda da ciddi değişiklikler yapılmalı, doğum sonrası ücretsiz izin en az iki seneye çıkarılmalı ve özel sektör çalışanları da, kamu çalışanları gibi rahatlıkla ücretsiz izin kullanabilmelidir.
  • “Gebe Veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları Ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”, Madde 15’e göre, “yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100-150 arası kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, bir yaşından küçük çocukların bırakılması ve bakılması ve emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta bir emzirme odasının kurulması zorunludur.” Yine aynı yönetmelik, “yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150 den çok kadın işçi çalıştırılan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması ve bakılması, emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir yurdun kurulması”nın zorunlu olduğunu, yurt açma yükümlülüğünde olan işverenlerin yurt içinde anaokulu da açmak zorunda olduğunu belirtmektedir. Bu maddeler yürürlüğe konmalıdır.
  • Aynı yönetmeliğe göre, emziren işçi doğumu izleyen altı ay boyunca gece çalıştırılamaz. Yeni doğum yapmış işçinin doğumu izleyen sekiz haftalık süre sonunda, emziren işçinin ise, altı aylık süreden sonra gece çalışması yapmasının güvenlik ve sağlık açısından sakıncalı olduğunun hekim raporu ile belirlendiği dönem boyunca, gece çalıştırılamaz. Bu maddelere de uygulamada sadık kalınmalı, emziren anneler gece çalıştırılmamalı, vardiyalı çalışmaya zorlanmamalıdır.
  • Emziren anneler günde 7,5 saatten fazla çalıştırılmamalıdır. Bu, kanun gereği böyledir.
  • Hiçbir çalışan anneye çocuğunu emzirdiği ve süt izni kullandığı içini şyerinde “mobbing” uygulanmamalıdır. Annenin süt iznini kullanacağı saatlere kasti olarak acil toplantılar, “o dakika bitirilmesi gereken işler” denk getirilmemelidir. Anne, fazla mesai yapması için zorlanmamalı, işini kaybetme tehdidiyle süt iznini kullanması engellenmemelidir.
    • Hiçbir çalışan anne emzirdiği için, süt iznini kullandığı için işinden çıkartılmamalıdır.
    • Çalışan bir annenin süt iznini kullanıyor olması performansının düşük olduğu anlamına getirilmemelidir. Annenin işyerinde bulunduğu saatlerdeki performansı, diğer çalışanların performans değerlendirme ölçütleri ile aynı doğrultuda, adil bir şekilde değerlendirilmelidir.
    • İşyerinde sütünü sağması gereken annenin ihtiyaçları (oda, buzdolabı vb.) karşılanmalı ve mahremiyetine saygı gösterilmelidir. Anne, tuvaletlerde ya da arşiv odalarında sütünü sağmak zorunda bırakılmamalıdır.

    Toplumsal Hayatta:

    • Gebeler ve yeni anneler, emzirme hakkında yeterince bilgilendirilmelidir.Yeni annelerin, emzirme teknikleri konusundaki yetersiz bilgileri “sütüm yetmiyor” gibi endişelere yol açmakta, mama vermeye yatkın doktorlardan ve aile büyüklerinden gelen baskının da etkisiyle birçok bebek anne sütünden gereksiz yere mahrum kalarak mamayla beslenmektedir.
    • Emzirme, doğumdan sonra en kısa sürede başlamalıdır. Tıbbi bir engel yoksa, doğumundan sonraki ilk dakikalarda bebek annenin kucağına verilmeli ve doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emzirmenin başlaması sağlanmalıdır.
    • Her annenin bebeğini istediği sürece emzirme hakkı vardır. Hiçbir anneye çocuğu “meme emmek için fazla büyüdüğü için” mahalle baskısı yapılmamalı, anne ve bebek devamını istediği sürece bu bağın zorla kopartılması hiçbir şekilde talep edilmemelidir.
    • İsteyen her anne, parkta, sokakta, alışveriş merkezinde vs. bebeğini emzirebilmelidir. Hiçbir anneye ortalıkta emzirdiği için ayıp, yasak, ya da kötü bir şey yapıyormuş izlenimi verilmemelidir. Bebeğini emziren annenin memesi cinsel obje değildir.
    • Ortalıkta emzirmek istemeyen annenin mahremiyetine de saygı gösterilmelidir.


27 Eylül 2010 Pazartesi

Kısa Özet, İrlanda Viskisi Aromalı Kek ve Alternatif Anne



Yine yetişememe hali, yine koşturmaca. Okulların açılmasıyla birlikte ilk hafta bu tempoya ayak uydurmaya çalışmakla geçti. Gönülden geçen, pazartesiye beslenme çantasına hazır edilecekti kekler, kurabiyeler. Olmadı! Ancak çarşamba akşamı bir tepsi peynirli poğaça, bir de altta tarifini bulacağınız kek çıktı fırından. İç döküntüleri de bugüne yetişebildi.

Günler defter kitap kaplamakla geçti desem yeridir hani. Üç posta okula gidip gelmenin verdiği bezginliğin dışında tabii.

Küçük molalarımda, öyle çay kahve eşliğinde değil, sırt ağrısı çekerken, blog komşularımı ziyaret edemezken, dilim Mahsuni türküsünü nakarat eylemişken, uğrak yerim Alternatif Anne oldu. Sevgili Açalya sayesinde tanıdım dergiyi. Anneliği yalnızca moda, magazin, makyaj, burç, yemek vs. konularla sınırlamayıp, ekoloji, iş hayatı, hukuk, eğitim, sanat, gezi, kitap gibi hayatın başka alanlarını da kapsayan yazılarıyla okunması, takip edilmesi gereken bir dergi. Belki sizler de destek vermek için bannerine bloglarınızda yer verirsiniz.

Kekte birbirine yakışan kahve ve İrlanda viskisi aromasını bir arada kullandım, hoş kokusuyla severek tüketildi. İşte tarifi:

Malzemeler:

  • 4 yumurta
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağından bir parmak eksik sıvıyağ
  • 3 yemek kaşığı kakao
  • 2 yemek kaşığı çözünebilir hazır kahve
  • 1 tatlı kaşığı İrlanda viskisi aroması
  • 1 çay kaşığı şekerli vanilin
  • 1,5 paket kabartma tozu
  • 3 su bardağı un

Hazırlama:

Yumurta ve toz şeker beyazlaşıncaya kadar çırpılır.

Süt ve sıvıyağ eklenerek çırpmaya devam edilir.

Sonra kakao, aroma, kahve ve vanilin eklenip çırpılır.

En son olarak kabartma tozu ve un elenerek eklenir, güzelce karıştırılır.

Öncden ısıtılmış 200-220 derece fırına verilip altı yedi dakika sonra fırın ısısı 180 dereceye düşürülür.

Kürdan testini geçen kek fırından alınır.

Afiyetle...


20 Eylül 2010 Pazartesi

Kabak Tadı Etkinliği İkinci Bölüm




Etkinliğe katılan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyor, kalan yirmi sekiz tarifi beğenilerinize sunuyorum.

not: bazı tariflerin fotoğraflarının görülmediği konusunda uyardı arkadaşlarım. İnternet explorer da görünmüyor, Mozilla ve chrome da görünüyor tamamıyla. Düzeltmeye çalıştım, hala göremediğiniz fotoğralar varsa uyarın lütfen.































LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin