Pazar günü sabahın köründe uyanmak, beş buçukta mesela. İyi mi? Kitap okumak, yalnız kalmak, güneşi karşılamak ya da çayını yalnız yudumlamak için iyi gibi, kulağa pek de kötü gelmiyor böyle düşününce. Uyanırken yaşanan kısacık unutmuşluk hissi, bi dakka ya ben ağlayarak uyumuştum, neydi, neden ağlıyordum? Hah! Çok lazımdı geldi işte! Hiç gitmemiş, beklemiş seni başucunda, ayak ucunda değil, baş ucunda. Birkaçını çözdüğün düğümler, arkanı dönüp diğerlerini çözmek için cebelleşirken seni beklemeyip yeniden düğümlere dönüşüyordu uyumadan önce, şimdi tekmili birden kördüğüm olmuş beklemişler, ayak ucunda değil, başucunda. Şarkıyı mırıldanıyorsun, banyoya gidip yüzünü yıkıyor, güne bakıyorsun, kediler rahat vermiyor, açız. Midende boşluk, sen de açsın. Kedileri doyuruyor, kendine sallama bir çay yapıyorsun, en uyduruk, en baştan savma. Kendini doyurmaya yeltenmiyorsun, niyetin bozuk, güne tatlıyla şekerle başlayıp, hülyalı beyaz uykulara dalmak niyetindesin. Şekerin zıplasın, ufak bir mutluluk yayılsın, beyaz olsun, uyku gelsin, beyaz olsun. Belki rüya bile görürsün, bu sefer mavi yalnız, deniz olsun, mavi olsun, sıcak olsun.
harflerbirleşsinmavibeyazbirleşsinzatenyeterincezorbugelgitlersenunutsenuyusenuyusenunutunutuyu
Ama uyumak da kar etmeyecek biliyorsun, bak uyandığında başucunda bekliyorlar, ayak ucunda değil. Sen yine düğümleri çözmeye çalış, acele de etme, birazcık zaman ver kendine, yine çözülecek elbet, yine açan güneşler ferahlatacak. İçinde dursun bu ümit, sen bi çay koy; adamakıllı olsun, peynir, zeytin çıkar... Şarkıyı değiştir.
Miskin miskin uzanırken rastladığın şu satırlar bahanen olsun: '' Ve unutmayın her gün, sizlere verilmiş bir armağan. Gidenler geri gelmiyor. Buna dünler de dahil.''
Bugünü de yatak pijamalarıyla, şiş gözlerle, asık suratla geçirmeyeceksin değil mi? Kahveni al, çık güneşe. Tamam Dalgacı Mahmut değilsin, olmanı da beklemiyorum. Herkesler uyurken yaz sen, en azından sapsade, yumuşacık, nemli, pasta keki olabilecek güzellikteki şu kekin tarifini yaz.
Olsun sen yaz yine de; yazmak başlangıçtır, yazmak dökülmek, yazmak soyunmaktır hem...
- Malzemeler:
- 3/4 su bardağı toz şeker
- 150 gr. oda ısısında tereyağ
- 4 yumurta
- Yarım paket şekerli vanilin ( 5 gr )
- 1 su bardağından azıcık eksik un ( 100 gr )
- Bir paket kabartma tozu ( 10 gr )
Hazırlama:
Tereyağ, toz şeker ve vanilini birlikte köpürünceye kadar çırpın.
4 yumurtayı sırayla tek tek çırparak ekleyin, iyice çırpın.
Unu ve kabartma tozunu birlikte eleyin, tahta bir spatülle harcı birbirine tutturun.
Muffin tepsisine yerleştirdiğiniz kağıt kapsüllere yarıyı geçecek şekilde dikkatlice boşaltın.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında hafif pembeleşene kadar pişirin, kürdan testini geçince tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın.
Özlemişim yine...
YanıtlaSilCanım, ben de özledim :)
YanıtlaSilCanim, ne de güzel yazmissin, ellerine saglik. Okumaya doyamadim.
YanıtlaSilAblam, canım, öpüyorum ...
YanıtlaSilYazınızı okudum... sonra yeniden... yeniden okudum.. oysa tarifti amacım di mi :))
YanıtlaSilSizi çok çok özlemişim... (tariften once yazınızı bir kez daha okuyacağım)
Iyi ki varsınız... iyi ki sizi tanımışım��
Yazınızı okudum... sonra yeniden... yeniden okudum.. oysa tarifti amacım di mi :))
YanıtlaSilSizi çok çok özlemişim... (tariften once yazınızı bir kez daha okuyacağım)
Iyi ki varsınız... iyi ki sizi tanımışım��